Bağlanma stilleri çocukluk döneminde oluşsa da, ilerleyen dönemlerde değiştirilebilmektedir. Sinem Özdener’in belirttiği gibi, bağlanma stilleri kişisel dürtülerimiz, düşünce ve davranış kalıplarımız tarafından şekillenmektedir. Aile ve bakım verenlerle kurulan ilişkilerin, yetişkinlikteki sosyal ilişkilerimizin temelini oluşturduğu vurgulanmaktadır. Özdener’e göre, her birey çevresel faktörlerin etkisiyle farklı yaşam deneyimleri edinir ve bu deneyimler, aile veya bakım verenin davranışlarını içselleştirmesiyle bağlanma stili gelişiminde etkili olabilir.
Bağlanma stilinin erken yaşlarda temellerinin atıldığı ancak sonradan değiştirilebileceği belirtilmektedir. Klinik Psikolog Sinem Özdener’e göre, John Bowlby’nin bağlanma teorisine göre, insanların sağlam ilişkiler kurması ve sürdürmesi hayatta kalma açısından önemlidir. Temas, sevgi, destek ve rahatlık arama isteği, doğuştan gelen ait olma ihtiyacını yansıtmaktadır.
Özdener’e göre, güvenli ve güvensiz bağlanma stilleri arasında farklılıklar bulunmaktadır. Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler genellikle kendilerine karşı olumsuz bir bakış açısına sahip olabilirken, kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler ise duygusal yakınlıktan kaçınma eğilimindedir. Karmaşık bağlanma stiline sahip kişiler ise hem kaygılı hem de kaçınan özellikleri taşıyabilirler.
Özdener’e göre, güvensiz bağlanma, sağlıklı ilişkiler kurmada engel oluştururken, güvenli bağlanma stili ise güvenme ve güvenilme konusunda rahatlık sağlar. Güvenli bağlanma stiline sahip kişiler genellikle olumlu bir bakış açısına sahiptirler ve duygularını açıkça ifade edebilirler.
POLİTİKA
10 Ekim 2024EKONOMİ
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024EKONOMİ
10 Ekim 2024SAĞLIK
10 Ekim 2024EKONOMİ
10 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.